
Emperyalizmin son bozgunu!
Kut'ül Amare zafarinin 104. yılı...
Tarih kitaplarında bize ne öğretildi?
Osmanlı ‘hasta adam’, Araplar ‘hain’(!)...
Kut’ül Amare gibi zaferlere dair ortaya çıkan yeni belgelerde ise Türk-Arap ittifakını ve İngilizlere yaşatılan tarihlerinin en acı yenilgileri anlatılıyor.
57. Alay nasıl ‘Çanakkale geçilmez’ diyerek adını Türk tarihine yazdırdıysa, 44. Alay da ‘Kut’ül Amare geçilmez’ diyerek, Basra’ya çıkarma yapan İngilizlere tarihi bir yenilgi yaşattı. Onlar için o kadar büyük bir hezimetti ki 1781’de Yorktown’da İngiliz ordusunun Amerikan askerlerine teslim olmasından bu yana gerçekleşmiş en büyük esaretti. İngilizlerin Basra harekatında 6 general, 481 subay, 13 bin 300 er kayıtsız şartsız teslim oldu Osmanlı ordusuna. Ama ‘hezimet duygusu’ nedeniyle esir general Towsendi’nin Osmanlı nezaketiyle otomobille başkente getirilmesi bile 1 Temmuz 1916 tarihli İngiliz Daily Mail Gazetesi’nde “Kut kahramanı İstanbul’da” başlığıyla veriliyordu. Türkiye zaferini unutmuştu ama İngilizler bu hezimeti tarih boyunca hatırlayacaktı.
4 AY 23 GÜN SÜRDÜ
Türkiye NATO’ya üye olana kadar bayramı bile olan Kut, 1952’de ‘Rica üzerine’ ders kitaplarından bile çıkarıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dikkat çekmesine kadar, nesil bu zaferden habersiz büyümüştü. Zaferin 100. yılı kapsamında 29 Nisan’da başlayan kutlamalar, yıl boyunca üç dilde düzenlenecek toplantı ve belgesel gibi pek çok etkinlikle Türkiye ve dünyaya ‘Kut zaferi’ hatırlatılacak. Cumhurbaşkanlığı ve Kültür Bakanlığı himayesinde hazırlanan “Osmanlı’nın Unutulan Zaferi, Kut’ül Amare” kitabı da, bir zaferin arşivlerde unutulmuş belge ve fotoğraflarını ilk kez gün ışığına çıkaran önemli eserlerden biri. Belgeler, 4 ay 23 gün süren savaşı neredeyse gün gün, saat saat anlatmasıyla dikkat çekiyor.
TÜRK VE ARAP İTTİFAKI
Belgelerde dikkat çeken noktalardan biri, Osmanlı ordusunu oluşturan Türklerle birlikte bölgede yaşayan Araplar’ın vatanlarını korumak için omuz omuza savaşmasıydı. Türkiye’ye, aslında bu zaferle birlikte ‘Arap-Türk dostluğu’ da unutturuldu. Bir kaç Arap aşiretini ayaklandıran İngiliz ajanı Lawrence vakası üzerinden yapılan ‘Tüm Arap ve Müslüman dünyasının Osmanlı’ya ihanet ettiği propagandası’ ile Türkiye bölgedeki halklardan uzaklaştırıldı.
İngilizler, havadan ve denizden de saldırdı ama kuşatma kırılamadı.
ADIM ADIM ZAFER
- 22 Kasım 1914: İngilizler, üç amaçla Osmanlı toprağı Basra’ya çıkarma yaptı: Hindistan yolunun güvenceye alınması, Irak-İran petrol kaynaklarının kontrolü ve Arapları Osmanlı aleyhine döndürmeyi amaçladı.
- 29 Eylül 1915: Kut’ül Amare işgal eden İngilizler, Bağdat’a yürümek istedi.
- 25 Kasım 1915: İmparatorluğun tüm unsurlarıyla kurulan VI. Osmanlı Ordusu’nun Selman-ı Pak’taki başarı ile İngilizler Kut’ül Amare’ye geri çekildi.
- 15 Ocak 1916: Kut’ül Amare kuşatıldı. Dört kez yardım için gelen İngiliz orduları, kuşatmayı kıramadı. Uçaklarla ve nehirden gemiyle yapılmak istenen yardım, başarısız oldu.
- 1 Şubat- 30 Mart 1916: Karşılarında ‘Müslüman’ Türk ve Araplar olduğunu anlayan İngiliz ordusundaki Hintliler, savaşı bıraktı. 12 bin Hintli, İngilizlerce kurşuna dizildiyse de Hintliler savaşmadı.
- 29 Nisan 1916: General Townshend, kayıtsız şartsız teslim oldu. 3. Alay komutanı Binbaşı Nazmi Bey, Osmanlı marşıyla girdiği şehirde 13 bin İngiliz askerini esir aldı.
Kut’ül Amare’de, Türk bayrağı altında Osmanlı’nın tüm etnik grupları, vatanlarını korumak için İngilizlere karşı birlikte savaştı.
Bu zaferi bugün hatırlamak neden önemli?
Bu soruya en anlamlı yanıt, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dünkü açıklamasından geldi. “Kut’ül Amare, bu milletin Avrupa ülkeleri tarafından ‘hasta adam’ olarak ilan edildiği, topraklarının paylaşıldığı, beka mücadelesi verdiği kritik bir dönemde kazandığı abidevi bir zaferdir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ama buna ‘hayır ben bunu zafer olarak kabul etmiyorum, etmeyeceğim’ diyen bazı ayağı yere değmeyen, kendini bilmez, haddini bilmez tipler de var. Ama onlara rağmen bu zaferi inkar edemeyecekler. Yıllarca bizlere unutturulmaya, hafızalarımızdan tamamen silinmeye çalışılan bu zafer, aynı zamanda ülkemizdeki çarpık tarih anlayışını da gözler önüne sermektedir”
Esir general, Daily Mail’de ‘kahraman’ yapıldı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu duruma şu sözlerle dikkat çekti: “1 Temmuz 1916 yılında Daily Mail Gazetesi’nin ilk sayfasında basılan general Townsendi bir Osmanlı subayı ile gösteren fotoğrafın altında şu ifadeler yer alıyordu ‘kut kahramanı İstanbul’da’. Halbuki general İstanbul’da esir olarak bulunuyor. Nezaket sebebiyle kendisine ihtimam gösteriliyordu. Bu fotoğraf o zamanki yönetimi rahatsız etmiştir. Türk algısını pekiştireceğini düşünen İngiliz Dışişleri bakanı bunun önüne geçmek istemedi. Türklerle ilgili şu şekilde yayın yapılması ister. Türkler Ermenileri katletti. Bize karşı sempati duyan Türkleri ya da Arapları asıyorlar. Mısır ve Hindistan’da zorbalığa giriştiler. Bu tür iftiralarla kara propaganda başlattılar. Sonraki yıllarda da basında bu minvalde haberlere rastlanılıyordu. Aynı şeyi bugün yapmıyorlar mı. Onlar istedikleri kadar karalasınlar biz inanıyoruz, güçlüyüz ve yolumuza devam edeceğiz”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.