
Ufuk Coşkun: Boğuluyormuş paşasının torunu...
Ne zaman Kürtler rahat bir nefes almaya başlasa bunlar boğuluyor gibi olur.
Boğuluyormuş paşasının torunu!
Zaten medeni ölü olan şöyle vasat tipler hakkında yazmak pek âdetim değildir. Ne var ki bir zihniyeti deşifre etmek bakımından önemli olduğu için iki üç kelam edelim.
Dedelerinden ayrı torunlarından ayrı çekiyoruz arkadaş!
15 Temmuz FETÖ darbe/işgal teşebbüsünün hemen ardından Kemal Kılıçdaroğlu; “Gerçek darbe 20 Temmuz'da yapıldı Çünkü OHAL kararı alındı. 1 Milyon mağdur var. Ülke 1930'lu yıllardan daha kötü halde!” demişti.
Selahattin Demirtaş ise “Tayyip Erdoğan tek adam rejimi inşa etmeye çalışıyor” tekerlemesini yineliyor, Bay Hasan Cemal de “Askeri darbelerden sonra yaşananları şimdi Erdoğan'ın sivil darbesinde yaşıyoruz. OHAL'e sivil darbe hukuku da diyebilirsiniz” diyerek tepkisini ortaya koyuyordu.
Dün de Türk Silahlı Kuvvetleri Pençe Kartal Operasyonu kapsamında 81 hedefi imha ederken bizim paşa torunu boğuluyor gibi olmuş!
Oral Çalışlar’ın ifadesiyle; Cumhuriyet kurucusu elitist omurganın çocuklarından oluşan bir tayfa bu. Elli yıldır iktidarı biz yönlendirebiliriz düşüncesindeydiler, gücün dindarların eline geçmesine razı olamadılar. Radikalleşenler, pozisyonlarını koruma telaşı içinde FETÖ'yle işbirliği bile yaptı.
Bunlardan biri de Ahmet Altan ancak o şimdi mevzuu dışı. Şu herif niye boğuluyormuş biz ona bakalım.
Kürtleri pek düşünüyormuş gibi, Kürtlerin geçmişte yaşadığı dramları kaleme almış.
Sanki Kürdün dilini, kimliğini yasaklayan,Rum’un, Süryani’nin, Ezidi’nin malına çöken, Kiliseyi, Sinagogu, Camiyi, Cemevini kapatan bu kafa değilmiş gibi!
Askeri darbelerle zorla kabul ettirdikleri bu sistemi yine silah zoruyla ayakta tutmak isteyen sanki bunlar değilmiş gibi.
“AKP seçimi kazansa da yönetemez!” diyen sanki bu değilmiş gibi. Çözüm sürecinde Kandil’e aman silah bırakmayın diyen sanki kendisi değilmiş gibi.
HDPKK’nın yayın organları, 37 kişinin hayatını yitirdiği bir terör saldırısını meydan okurcasına ‘Nevruz’un ayak sesleri! Baharı erteleyemezsin” şeklinde manşetlerle cevap verirken “Erdoğan’la istikrar da olmaz barış da olmaz” diyen sanki başkasıymış gibi.
PKK, hendek kazarak Kürtlerin evlerini başına yıkarken, anaokuluna bomba tuzaklarken, Kürt vatandaşlarımızın evlerine roket atarken, 400 tane okul kundaklanırken, camiler yakılırken boğulmayan adam dün boğuluyor gibi olmuş!
Ne zaman Kürtler rahat bir nefes almaya başlasa bunlar boğuluyor gibi olur.
Sırtını ABD’ye dayayarak Türkiye’ye kabadayılık yapan, “mal mal” bakacaksınız diyerek düşmanlıklarını her fırsatta ortaya koyan terör yandaşlarına ses etmeyen herif boğuluyormuş, yetişin!
Demirtaş’ın “barış” çağrısında bir gecede tam elli masum insanımız katledilirken “Barış” için 16 yaşındaki masum Yasin Börü’nün başı taşla ezilirken neden boğuluyor gibi olmadınız?
Birçok ilde patlayan bombalarda yüzlerce sivil insan hayatını kaybederken sizi Erdoğan mı boğuyordu?
Hakkâri’de BM’nin çuvalından PKK mühimmatı çıkarken, İstanbul Dünya Enerji Zirvesi öncesi Şemdinli’de 5 ton bomba kullanarak bir saldırı gerçekleşirken de boğuluyor gibi oldunuz mu?
Tüm bunlar olurken “katil Erdoğan” diyerek sloganlar atan psikopatlar ordusuna mı destek veriyorsunuz?
24 Temmuz 2015 tarihi itibariyle bir yıl içerisinde terör örgütü PKK’ya karşı yürütülen operasyonlarda toplam 7 bin 78 terörist etkisiz hale getirildiğinde boğuluyormuş gibi olanlar 483 şehit verdiğimiz o yılda boğuluyor gibi oldular mı?
Biliriz biz sizin adaletinizi, demokrasinizi ve barışınızı. Adalet derken FETÖ, demokrasi derken CHP, barış derken PKK aklınıza gelir!
15 Temmuz’da vatanları uğruna şehit olan milletin evlatları aklınıza gelmiyor. Eren Bülbül, Yasin Börü ve nice şehitlerimiz aklınıza gelmiyor.
Sizin derdiniz Kürtler değil. Kürtler zerre umurunuzda olmadı. Öyle olsa bugün Kürtleri tarihinin en refah en verimli yıllarını yaşatan Erdoğan’a teşekkür eder Kürtlerin evlerini başına yıkan PKK terör örgütünü kınardınız.
Ufuk Coşkun / Parantez Haber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.