
Tabibler Birliği; "Normalleşme süreci"nden de "endişelenmiş"(!)
Muhalefet etmediği bir o kalmıştı...
Türk Tabibler Birliği isimli, gırtlağına kadar siyasete batmış kuruluş, zırto muhalif(!) tavırlarıyla biliniyordu...
Neredeyse, bir "siyasi parti" kadar siyasete batmış bu kurum, Türkiye'nin terörle mücadelesinde, yerli ve milli hamlelerinde aldığı "muhalif" tavır ve açıklamalarla gündeme geliyordu...
Türkiye'nin koronavirüsle mücadelesine bir gram katkı sunmayan bu kurum, Türkiye'nin pandemi ile başarılı mücadelesine, dünyadan gelen tebrik mesajları karşısında da bir çeşit memnuniyetsizlik duyuyordu...
İşte bu malûm kurum Türkiye'nin yavaş yavaş "normalleşme sürecine" girmesine de "muhalefet" etti...
Evet, evet yanlış okumadınız, "normalleşme sürecine" bile muhalefet etti adamlar....
Haziran ayı başında başlayan normalleşme süreci ile ilgili olarak; Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, Covid-19’la mücadelede Türkiye’nin henüz ilk dalgayı atlatmadığını belirterek ‘normalleşme’ sürecinden endişe ettiğini duyurdu.
Evet, "normalleşme süreci"nden endişe etmişler...
Türkiye'nin koronavirüsle mücadelesine bir gram katkı sunmayan bu lüzumsuz kuruluş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Salgın devam ediyor, Türkiye henüz ilk dalgayı tam olarak atlatamamışken kamuoyunda adına ‘normalleşme’ denilen hızlı bir süreci yaşıyor. Vaka sayıları dalgalı bir seyir göstererek azalsa da salgının sürdüğü bir ortamda içinde bulunduğumuz haftadan itibaren kısıtlamaların birçoğunun kaldırıldığını gördük.”
“Covid-19’un bulaşmasının kontrol altına alınmış olduğu kanıtlanmalıdır. Sağlık sistemi her vakayı tespit edebilmeli, izole edebilmeli, test uygulayıp tedavi etmeli ve her temaslı kişiyi izleyebilmeli ve karantinaya alabilmelidir. Huzurevleri, rehabilitasyon merkezleri, bazı hastaneler, cezaevleri gibi duyarlı nüfusun toplu olarak bulunduğu yerlerdeki ve mülteciler gibi dezavantajlı topluluklardaki salgın riski en düşük düzeye indirilmelidir. Okullar, fabrikalar, iş yerleri fiziksel mesafe, el yıkama olanakları, solunum hijyeni ve beden ısısı izlemleri vb. gerekli korunma önlemlerini oluşturmalıdır. Bulaş riski yüksek topluluklara yeni vakaların girişi ve bu topluluklardan dışarıya vaka çıkışının riski yönetilebilir olmalıdır. Toplumların geçiş süreci konusunda bilgilendirilmiş, bu sürece katılımları sağlanmış olmalıdır.”
Açıklamada, pandemi süresince ‘kararların popülizmden etkilenmemesi gerektiğinin’ altı çizilirken, atılacak adımların ‘ekonomik ve sosyal gereksinimlerin sosyal devlet anlayışıyla karşılanacağı’ nitelikte olması gerektiği belirtildi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.