KILIÇDAROĞLU YALANLARIYLA ORTAYA ÇIKTI

Türkiye’nin koronavirüs sürecinin başından beri takip ettiği ve aldığı tedbirler açısından baktığımızda belki bir iki ülke hariç dünya üzerinde öncelikli sırada olduğunu teslim etmek gerektiğini belirten Ekrem Kızıltaş, “Muhalefetten çıkıntı yapmaya meraklı bazı isimler hariç yapılanlardan daha iyisinin yapılamayacağını gördükleri için bu süreç başladığından beri genel olarak ciddi bir itiraz çıkmadığını görüyoruz. Ama özellikle muhalefetten bazı isimlerin aradan belki bir rol kapma hevesiyle çıkıp birtakım tuhaf sözler ettiklerini ama bu sözlerinin doğru olmadığını herhâlde kendilerinin de bildiklerini ve teslim ettiklerini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Burada yaşanan en talihsiz olay son birkaç gün içerişinde Sayın Kılıçdaroğlu’nun tuhaf bir şekilde ortaya çıkışı oldu. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı’nın bin yataklı sahra hastanesini birkaç gün içerisinde yaparak, devletin bile yapamadığını yaptığı şeklinde sözleri oldu. Herhalde kargaların bile güleceği bir yalandı bu. Bu arada geçmiş dönemde şehir hastaneleri konusunda yaptığı itirazlar hatırlatıldığında da tuhaf bir biçimde ‘olur mu canım ne münasebet biz hiç karşı çıkmamıştık’ diye yine standart tavır gereği halkın gözü önünde yalan söylemeyi tercih etti. Bu çirkin bir şeydi.

CHP’li Büyükşehir Belediyelerinin su parası ve benzeri konularda insanların üzerine gitmediğini ve hatta söz olarak belki su parası bile almadıklarını söylemeye çalıştı ama hemen arkasından böyle bir şey olmadığı söylenince ‘canım biz para alınmayacak dememiştik’ gibi sözler sarf etti. Yeni tip koronavirüs salgını riski ile karşı karşıya kaldığımız bu dönemde Türkiye, dünya ülkeleri içerisinde belki sağlıkta son 18 yılda atılan adımlar sebebiyle en hazırlıklı ülkelerden birisi. Şu anda ülkede gerek hasta bakım yatağı gerek yoğunbakım yatağı açısından ciddi manada gelişmeler olduğunu görüyoruz.

Allah korusun salgın çok daha kötü bile olmuş olsaydı bir İtalya, bir Fransa hatta bir Amerika’ya nazaran buna çok daha hazırlıklı konumda olduğumuz anlaşılıyor.

Bir de tedbirler açısından Türkiye, bu süreçte yapılabilecek her ne var idiyse bunu en güzel şekilde Cumhurbaşkanlığımızın Başkanlığında, Sağlık Bakanımızın, İçişleri Bakanımızın ve diğer bakanlıkların ellerini taşın altına koymasıyla oldukça güzel bir süreç başlatıldı.

Burada aslında muhalefete pek bir şey düşmedi denilebilir. Pek bir şey düşmediği içinde arada varlıklarını hatırlatmak için belki siyasi düzeyde değil ama zevzeklik yoluyla muhalefet yapanlar ‘efendim aslında bizde çok vaka var, devlet ölümleri gizliyor’ gibi saçma sapan sözler sarf ettiler. Maalesef her aşamada birtakım olaylardan hareketle onlarla ilgili söylenebilecek bütün yalanları alt alta sıralayıp bir anlamda belki de toplumun moralini bozmayı, belki kısmen kaos çıkarmayı amaçlayan işler yaptılar. Ama genelde partiler bazında muhalefete baktığımızda istisnalar hariç genelde uyumlu bir çizginin sürdüğünü görüyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu son birkaç gün içerisinde o sözlere imza atmasaydı herhalde bu tablo çok daha güzel olurdu. Bu süreç evinde kalan insanlar için, vazifelerini yapmak yerine çıkıntılık yaparak kendilerini göstermeye çalışan birtakım kişileri görüp ‘vah vah biz bunu nasıl seçmişiz’ diye bir tür değerlendirme yapmak için uygun bir fırsat.

Umulur ki bu süreç mümkün olan en az hasarla atlatıldıktan sonra hem dünya hem de Türkiye daha yaşanabilir hale gelir.” değerlendirmelerinde bulundu.