Ayasofya’nın müze olmaktan çıkarılıp yeniden cami olarak ibadete açılmasıyla ilgili tarihçi yazar Dr. Ahmet Anapalı Parantez Haber’e değerlendirmelerde bulundu.

Anapalı, gündemin en önemli konusu haline gelen Ayasofya’nın statüsü için 2 Temmuz‘un kilit tarih olduğunu belirtti.

Tarihçi Yazar Dr. Ahmet Anapalı:

AYASOFYA İÇİN KİLİT TARİH; 2 TEMMUZ

Sosyal medya hesabından Ayasofya Camisi için halı siparişi verildiğini iddia eden Anapalı, “Her şey 2 Temmuz’daki mahkemeye kitlenmiş durumda. Fakat netice itibari ile 7 bin 500 metrekarelik bir alandan bahsediyoruz. Hadi deyince halılar hazır olamaz. Çok büyük bir alana halı yapmak lazım. Onun için de zamana ihtiyaç var. 2 Temmuz’dan sonraki mahkeme sürecini bekleyerek bir camileşme sürecine gidilecek. Ama her şey temmuz ayında belli olacak.

Bu yüzden İYİ Parti’nin dünkü soru önergesi reddedildi.  İYİ Parti cami yapalım mı diye teklifte bulunmadı. Soru önergesinde bulundu. Soru önergesi demek, ‘Ayasofya nedir? Kim, kaç tarihinde açmıştır? Ayasofya cami miydi? Ne zaman müze oldu?’ şeklinde birbirinden gereksiz 125 tane soruyu ben 3-4 ay boyunca sırf zaman kazanmak için sorabilirim demektir. Bu noktada AK Parti temsilcisi Mehmet Muş’un dediği gibi biz soru kısmını geçtik artık işin icraat kısmındayız. O da 2 Temmuz’daki Danıştay kararına bağlı olarak cereyan eden bir süreç olacak.” dedi.

TARİHİN BİR SANTİMİNE ZARAR GELMEYECEK

Ayasofya’nın cami olması ile Avrupacı, batıcı kesimlerin ‘sanat tarihini katlediyorsunuz’ diye tepkide bulunabileceğini belirten Anapalı, “Bilmiyorlar ki bu millet asla sanata, tarihe zarar vermez. Sekiz yüz yıllık ikonlar, çiniler, seramikler bir paravan ile örtülebilir, led ışıklar ile özel teknoloji ile karartılabilir ve görünmez hale getirilebilir. Tarihin bir santimine zarar vermeksizin tamamen teknoloji ile bu iş halledilir diye düşünüyorum. Bizim devletimiz de bu noktada çok sağduyulu davranıyor.” şeklinde konuştu.

YUNANİSTAN BİZE KARŞI KOZ OLARAK KULLANACAK CAMİ BIRAKMADI

Ayasofya’nın bu milletin kanayan bir yarası olduğunun altını çizen Anapalı, “Biz çocukluğumuzdan beri zincirler kırılacak, Ayasofya açılacak sloganları ile büyüdük. Ayasofya bize bu şehri şehir yapan Fatih Sultan Mehmet Han’ın kılıç hakkıdır. Kılıç hakkı olarak cami idi zaten. Beş yüz yıl kadar süre de cami olarak kullanıldı. Zaten Ayasofya’da ezanlar okunuyor, namazlar kılınıyor. Şimdi bunun resmi prosedürü uygulanacak.

Diyorlar ki, biz Ayasofya’yı camiye çevirirsek Yunanlılar da camileri kiliseye çevirmez mi? Bu soruyu soranlar ya çok saf ya da Yunanistan’a gitmemişler. Yunanistan, cami mi bıraktı? Camileri bar yaptı, pavyon, tuvalet, ahır yaptı, yıktı yerine garaj yaptı vesaire. Yunanistan’da, Atina’da bir tane cami yok. Yunanistan etrafta cami bırakmadı ki bize koz olarak kullansın. Onlar zaten yıktılar. Dışarıyı bilmeyenler saf saf konuşuyorlar.” ifadelerini kullandı.