Konuştukça batıyor!

Konuştukça batıyor!

Yürüyen villa meselesi...

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Bodrum'daki villası ile ilgili ortaya çıkan durum karşısında susmayı tercih etmiş, iddialar hakkında sessizliğini korumuştu. 

Özdil'in Bodrum'daki usulsüz yapılmış villasına en son yıkım kararı alınmıştı. Konu ile ilgili Uğür Dündar'ın Halk Arenası programına katılan Yılmaz Özdil kıvırmaya çalışarak; “Evi yapan biz değiliz, evi yapan sitenin şirketi. Bu inceleme neticesinde Bodrum Belediyesi bir açıklama yapacak. Bunu bekliyoruz, ben daha sonra açıklama yapacağım. (….) Bu arada evimin fotoğraflarını çeken, yayınlayanlarla da hesaplaşacağız. Bodrum Belediyesi kaçaksa yıkar, değilse de değil der.” demişti.

Akşam yazarı Ahmet Kekeç, "TC Yılmaz konuştukça batıyor" başlıklı yazısında, Özdil'in Halk Arenası'nda yaptığı bu açıklamayı da analiz ederek, "Batmaktan beter oldu!" dedi...

İşte Kekeç'in yazısından bir bölüm:

Ben TC Yılmaz Özdil’in yerinde olsam kendimi savunmazdım... Beklerdim... Belediye ne karar verecek, ona göre bir tavır alırdım.

Tabii o paraları nereden bulduğumu da açıklardım.

Zira TC Yılmaz Özdil’imiz diyor ki, “Ben o villayı Mustafa Kemal Atatürk kitabını yazmadan önce almıştım.”

Demek ki şu anda elinde, iki adet villa alacak kadar para bulunuyor.

Helal hoş olsun...

Bir kitaba 2.500 lira verecek kadar “bağlı” (başka bir sıfatla ifade etmek istemediğim için “bağlı” diyorum) arkadaşlar olduktan sonra, TC Yılmaz’a da o paraları toplayıp “bankada istiflemek” düşüyor.

Peki, neden “Ben TC Yılmaz Özdil’in yerinde olsam kendimi savunmazdım” diye yazdım?

Çünkü konuştukça batıyor.

Önceki gün konuştu. Daha doğrusu kendini savundu.

Batmaktan beter oldu.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.